Web sitemizde yer alan haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.
İsrail uzun yıllar sonra işgal ettiği topraklarda vuruldu.
Evi kabul ettiği bölgede böyle bir saldırıyı beklemeyen işgalci İsrail hükümetinin cevabı çok sert oldu.
2,5 milyon insanın yaşadığı Gazze’yi neredeyse yerle bir etti, etmeye devam ediyor.
İsrail bununla da yetinmeyip çevresinde ki diğer hedefleri de vurmaya başladı.
Lübnan, Mısır sınırı ve Suriye hedef içerisinde.
Elbette Hamas’ın saldırısına tepki koyan sadece saldırıya uğradığı için karşı atak yapan İsrail değildi.
Kadım dostu Amerika, Hamas saldırısının hemen ardından iki uçak gemisini ve bir F16 filosunu İsrail’in arkasını kollamak üzere bölgeye gönderdi.
Yahudilere Filistin’i vatan yapan İngiltere’de bugün Kraliyet donanmasını İsrail’e gönderdiğini açıkladı.
Dünya’nın küresel güçlerini arkasına alan İsrail, bugün stratejik öneme sahip hedef olarak gördüğü Şam ve Halep Havalimanlarını vurdu.
Asıl soru şu; İsrail Şam ve Halep havalimanlarını neden vurur?
Çünkü o bölgeden Gazze’ye yardım ulaşması mümkün değil.
Gazze’yi haritada karşısına alan Mısır hariç hiçbir bölgeden, ne havadan ne de karadan Gazze’ye yardım ulaşmayacağını/ulaşamayacağını görür.
Görünen o ki, İsrail Suriye’yi dolayısıyla o bölgede ki İran varlığını amaçladığı niyetine tehdit olarak görüyor ve hedef alıyor.
Buda bölgenin tamamen ateş çemberine dönmesini sağlayacak.
Türkiye bu konumun neresinde olursa olsun! İsrail ve Amerika’nın hedefinde olacak ve sınırında Kürdistan’a ya da ‘Arz-ı Mev’üd’a’ zorlanacak.
Biden’in bugün: “Özellikle Türk hükümetinin Suriye’nin kuzeydoğusuna askeri harekat için attığı adımlar bölgedeki barışı, istikrarı ve güvenliği tehdit ediyor, DEAŞ ile mücadeleyi zayıflatıyor” açıklaması bunun en somut delili.
İsrail’in de öyle adımlar atacağız ki ”dünya yüz yıllarca bunu konuşacak” derken! Filistin, Lübnan ve Suriye’yi kast etmediği çok açık.
Amerika ve İngiltere’nin donanmalarını da bu bölgeye göndererek İsrail’in arkasını sağlama almış olması Theoder Herzl’in hayaline bir adım daha yaklaştırmış olacak.
Yoksa 2,5 milyonluk ve İsrail’in içine sıkışmış Gazze için bu denli askeri tedbir ve lojistik destek akıl ile izah edilemez.
Dikkat edilirse; Sadece bir askeri ”Gilad Şalid” için, bin küsür Filistinli mahkumu serbest bırakan İsrail! içerisinde yüzlerce Yahudi esir olan Gazze’yi gece gündüz vurmazdı.
Kuvvetle muhtemel esirlerin bir kısmı bu saldırılarda hayatını kaybetmiştir.
Yani İsrail büyük hedefi için bedel ödemeye hazır görünüyor.
Sonuç olarak: Filistin (Hamas) kaybederse İran kaybedecek. İran kaybederse ilk hedef Türkiye olacaktır.
Bunun Atatürkçü söylemlerle engellenmesi artık mümkün değildir.
Bunu şu açıdan söylüyorum: Sosyal medyayı takip edenler net görüyordur ki, ”İsrail destekçisi hesapların büyük çoğunluğunda Atatürk posteri var”.
Ciddi bir toplum mühendisliği yapılıyor ve bunun tesadüf olduğunu iddia emek saflıktır.
Hatırlanacağı gibi, İttihatçılarda büyük Osmanlı hayaliyle organize olmuşlardı.
Bu nedenle…
Amerika’nın Türkiye’de ki tüm üstleri güvenlik altına alınmalı.
Yaşanabilecek bir iç karışıklık en sert ve hızlı bir şekilde sonlandırılmalı.
Sadece bölge değil, tüm dünya sıcak haberiniz olsun