Web sitemizde yer alan haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.
Netanyahu kendi halkını katletmekten çekinmeyen hastalıklı bir yapıdır.
1948 yılında işgal ettiği Filistin topraklarında kurulan İsrail, bölgede yayılmacı ve işgalci politikaları nedeniyle barışın en önemli karşıtı pozisyonunda durdu.
Filistin halkının İsrail’e karşı 1987’de 1. Ve 2000’de başlattığı 2. İntifada mücadelesi İsrail’in soykırım yaparak engelleme girişimlerine rağmen hep ayakta kaldı.
Filistin halkı lehine Oslo’da, BM’de alınan tüm kararlara rağmen İsrail geri adım atmadı ve işgalci-katliamcı politikalarına devam etti.
Başta Amerika ve Avrupa ülkelerinin çoğunluğunun, alınan kararlara uymamasına ve katliamlarına devam etmesine rağmen İsrail’e olan destekleri devam etti.
Ancak Batı halklarında Filistin halkının direnişine olan destek gün geçtikçe arttı.
İşte tüm sorunun ana kaynağı Batı halklarının İsrail karşıtı manifestolarının siyasi karşılık bulmaya başlamasıyla riskli hale gelmişti.
Uydu terör örgütü üretme ve örgütleme konusnda mahir olan Amerika, İsrail’in Batı’da yok olmaya yüz tutan prestiji için harekete geçti.
Son altı ayda Gazze şeridine yakın bölgelerde yayılımcı politikasını genişleten ve yeni yerleşim yerleri açmaya devam eden İsrail’i Hamas sıklıkla uyarıyordu.
Bu uyarılara Mayıs ayında sadece Gazze’de yaklaşık 300 sivili katlederek cevap veren İsrail aslında istediği ortamı hazırlamaya çalışıyordu.
İsrail’e cevap vermek için fırsat kollayan Hamas’a, iç siyasette sıkışmış Netanyahu öyle bir fırsat verdi ki tarih yazmaz.
Mısır istihbaratı Gazze şeridinden İsrail’e yönelik büyük bir saldırının olacağı istihbaratını yetkililere ilettik diyor.
Bir askeri (Gilat Şalit) için Binin üzerinde tutukluyu serbest bırakan İsrail ne hikmetse bu istihbaratı dikkate almıyor. Dikkate almadığı gibi özel gününde düzenlenen ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen gençlerin de katıldığı bir festival alanını Gazze şeridinin dibine kuruyor. Üstelik bunu neredeyse hiçbir güvenlik önlemi almadan yapıyor.
Şimdi gel de bu organizasyonda Netanyahu aklı olmadığına inan.
Netanyahu bir taşla iki kuş vurdu… Kendi iktidarını korurken, dünya kamuoyunda Hamas için sivilleri ve gençleri katleden bir terör örgütü prodüksiyonu oluşturarak, Filistin intifadasının tüm prestijini yok etti.
Hamas bir terör örgütü mü?
Hamas şayet bir terör örgütü olsaydı İsrail savaş ilan edemezdi…
İsrail Hamas’a savaş ilan etti. Üstelik bunu yetkili organlarının kararı ve savaş koalisyonu kurarak yaptı.
Savaş iki ya da daha çok ülkenin katılımı ile başlayan top yekün bir çatışma sürecidir. Bu nedenle terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlar savaş mahiyeti taşımaz.
Hamas bir siyasi parti olduğu gibi, Filistin’in en büyük yüz ölçümüne sahip Gazze şeridinin iktidardaki partisidir.
Dijital terörün zihinlere kazımak istediği algıyı yıkın…
Konu sadece bir çatışma değildir. Filistin Devletini yok etmeye yönelik bir savaşın parçasıdır. Ve esas tehlike; Filistin halkını yok etmek için kendi halkının bir kısmını yem olarak kullanan hastalıklı bir düşünce tarafından yürütülüyor.