“Birlikte Gelişmek: Sorumluluklar, Eylemler ve Çözümler” temasıyla bu yıl yedincisi gerçekleşen ve ilk gününde önemli konuların tartışıldığı, dünyada medya sektöründe yapılan en büyük ve en yüksek profilli forumlardan birisi olan “TRT World Forum 2023” devam ediyor. Dünyanın farklı coğrafyalarından uluslararası alanda isim yapmış akademisyen, siyasetçi, sivil toplum çalışanı, düşünce kuruluşu uzmanı, bürokrat ve gazeteciden oluşan 150’nin üzerinde konuşmacıyı İstanbul’da buluşturan TRT World Forum’un ikinci gününde yapay zekadan sosyal eşitsizliklere, Birleşmiş Milletler’in fonksiyonundan gıda, su ve enerji krizine kadar pek çok konu tartışıldı.
“ÇOK BİLMİŞ YAPAY ZEKA: YARATICI POTANSİYEL Mİ YIKICI MUSİBET Mİ?”
Açılış konulmasını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın yaptığı “Çok Bilmiş Yapay Zeka: Yaratıcı Potansiyel mi Yıkıcı Musibet mi?” oturumunda, yapay zekanın hem hayranlık hem de endişe uyandıran ikili doğası ele alındı. Yapay zekanın farklı sektörlerdeki olası yaratıcı potansiyeli, endüstrilerde devrim yaratma yolları ve insanlığın ilerlemesi için açabileceği ufukların tartışıldığı panelde konuşan Bakan Kacır, “Endüstri ve kamu kurumlarında yapay zeka (AI) kullanımını önceliklendiriyor ve bu alanda uzmanlaşmış işgücünü arttırmayı hedefliyoruz. TÜBİTAK burs ve destek programları kapsamında, son 21 yılda yapay zekâ alanında 3.700’den fazla projeyi destekledik ve 1.300’den fazla kişiye 6.7 milyar lira maddi yardım sağladık. Dünyanın en büyük havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te, gençlerimizi geleceğin teknolojileri üzerinde çalışmaya teşvik etmek için çeşitli alanlarda yarışmalar düzenliyoruz. Bugün Türkiye’de 2.300’den fazla teknopark şirketi ve 203 Ar-Ge merkezi, yapay zekâ projeleri yürütüyor,” ifadelerini kullandı.
Yapay zeka aracılığıyla dijital dünya ekosistemindeki değişim ve dönüşümü değerlendirdiklerini belirten Bakan Kacır, “Ortak değerlerimizle uyumlu olarak yapay zeka sistemlerini geliştirmeyi ve işletmeyi amaçlıyoruz. İnsanlık adına yapay zeka teknolojileri tarafından yönlendirilen dönüşüme katkı sağlıyor ve ülkemizin bu süreçten faydalanmasını sağlıyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ haline getirmek için ‘Milli Teknoloji İnisiyatifi’ hedeflerimize uygun olarak bütün gücümüzle çalışmaya ve çabalamaya devam edeceğiz,” şeklinde konuştu.
“BÖLÜNMÜŞ/BİRLEŞMİŞ MİLLETLER: ETKİN ÇOK TARAFLILIK İÇİN ÇALIŞMAK”
Birleşmiş Milletler’in etkinliğini, şeffaflığını ve demokratik ilkelerini geliştirecek reformların nasıl yapılabileceğinin ve İsrail-Filistin ve Rusya-Ukrayna çatışmaları gibi bölgesel olaylarda nasıl bir rol üstlenmesi gerektiğinin tartışıldığı “Bölünmüş/Birleşmiş Milletler: Etkin Çok Taraflılık için Çalışmak” panelinde, “Herkes tarafından kabul edilecek bir Birleşmiş Milletler reformu nasıl olmalıdır?”, “Birleşmiş Milletler İsrail-Filistin ve Rusya-Ukrayna çatışmaları gibi bölgesel olaylarda nasıl bir rol oynamalıdır?”, “BM’nin geliştirilmiş demokrasisi, etkinliği ve şeffaflığı, anlaşmazlıkların çözülmesine ve barışın desteklenmesine nasıl katkı sağlayabilir?” soruları soruldu.
“İNSANLIĞI GÜÇLENDİRMEK: SOSYAL KRİZLERİN VE EŞİTSİZLİKLERİN ELE ALINMASI”
Açılış konuşmasını Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yaptığı “İnsanlığı Güçlendirmek: Sosyal Krizlerin ve Eşitsizliklerin Ele Alınması” oturumunda küresel ölçekte devam eden sosyal krizlerin üstesinden gelmek için sunulabilecek potansiyel çözümler ele alındı. Bakan Göktaş, yaptığı konuşmada İsrail’in Gazze’de uyguladığı zulüm hakkında konuştu ve “Dünya savaşlarının acı sonuçlarından ibret alarak, sosyal krizlere çözüm geliştirmek üzere güçlerini birleştiren, güvenlik ve kalkınma için mekanizmalar ve kurumlar geliştiren küresel otoritelerin yaşanan vahşete seyirci kaldığını görüyoruz. Küresel otoritelerin, Gazze’de yaşamlarını yitiren ve çoğunluğunu kadınların ve çocukların oluşturduğu insanları sadece birer sayı veya veri olarak görme merakı ise hepimizi dehşete düşürüyor,” ifadelerini kullandı.
Bakan Göktaş, “Türkiye her insani krizde olduğu gibi Gazze için de tarihin doğru tarafında duruyor ve insanlık tarihinden nasibini almış her devleti tarihin doğru tarafında, insanlığın yanına durmaya davet ediyor. Çözüm arayışlarımızda artık yeni yollar bulmanın vaktidir. Türkiye’nin de uyguladığı bu çekirdekten çevreye yenilenme stratejisi, dünya çapındaki etkinliğimizi artıracak, yaraların sarılmasını hızlandıracak ve yeni krizlerin oluşmasının önüne geçecek ve tüm dünya için iyi bir örnek ve ilham kaynağı olacaktır. Bizim başarımızın anahtarı olan ve bizi Türkiye Yüzyılına taşıyan güç, insani değerlere karşı beslediğimiz yoğun sevgi ve sadakattir,” şeklinde konuştu.
“GIDA, SU VE ENERJİ GÜVENLİĞİNİN KRİTİK BAĞLANTISI”
Günün son oturumu olan “Gıda, Su ve Enerji Güvenliğinin Kritik Bağlantısı” panelinde ise kaynakların hayati önemine dikkat çekildi ve gıda, su ve enerji güvenliğinin karmaşık bağlantıları incelendi. Herkes için daha güvenli bir gelecek için potansiyel eylemler ve çözümlerin masaya yatırıldığı oturumda, ülkelerin bu konuda nasıl işbirliği yapabilecekleri ve küresel destek mekanizmaları tartışıldı.