Hatırlayacağınız gibi 2019 yerel seçimlerinde Bursa’da yüzde 50 barajını geçebilen isim yoktu.
AK Parti: Alinur Aktaş, yüzde 49,62 (898.292)
CHP: Mustafa Bozbey, yüzde 47,03 (851.360)
SP: Mehmet Atmaca, yüzde 1,80 (32.589)
DP: Metin Engin, yüzde 0,65 (11.746)
DSP: Ahmet Murat Özbilge, yüzde 0,33 (5.976) oy almış ve katılım yüzde 86 bandındaydı.
Dikkat ederseniz Millet ittifakı bileşenleri CHP, İYİ Parti, Saadet ve DP’nin total oy oranı yüzde 49,48.
Şayet SP ve DP 2019 seçimlerinde Millet ittifakı ile hareket etseydi arada ki fark 2.597 oya yani yüzde 0,14’e düşmüş olacaktı.
Tabloda da görüldüğü gibi Bursa’da seçim hiçbir parti için çanta da keklik değil.
Şimdi birkaç senaryo üzerinde durum değerlendirmesi yapalım…
Millet ittifakı…
Millet ittifakı yeniden hayata geçerse bu yarışa ciddi bir avantajla başlayacak. Çünkü geçmişte aldığı oy oranı kişisel bir kaynak barındırmıyor.
Daha anlaşılır bir dille izah edecek olursak; Erdoğan düşmanlığı üzerine kendisini kurgulamış bir seçmen kitlesi potansiyelini koruyor. Şayet doğru formatlanırsa iktidar için tehlike oluşturabilir.
Bu düzlükte karşılarına çıkacak en önemli unsur Hamas konusunda her iki genel başkanın da aldığı pozisyon.
Dünya’da etnik, ideolojik ve inanç ekseninde Hamas bir hakikat olarak dururken! İsrail ve ABD diasporasıyla aynı dili kullanan yapılar ilerisini göremezler.
Şayet ittifak kurmazlar ve ayrışarak seçimlere giderlerse CHP’nin muhtemel adayı Bozbey.
Ancak Bozbey en önemli handikabı gücünün zirvesindeyken kaybetmiş olması.
Şahsi fikrim o günkü süreci doğru analiz edemedikleri yönünde..
Çünkü, bu kaybedişi iç hesaplamada aramak ve sandıklara sahip çıkılmadı bu sebeple oylar çalındı demek kolaycılık ve mağlubiyete aranan basit bir kılıftır belirteyim.
Bozbey Büyükşehirde dengeler tam oturmadan bu riske girer mi bilemem ama yaşayabileceği ikinci bir seçim kaybı psikolojisinin yanında siyasi geleceğini de bitirir.
10 yıllık bir ara tüm ikonları müzelik yapar.
İYİ Parti açısından en güçlü adayın Selçuk Türkoğlu olduğu sıklıkla konuşuluyor.
Türkoğlu da ortak aday olarak seçimlere gitmeyi kanımca çok ister.
Ancak ortak aday da olsa Türkoğlu’nun Bursa’da seçim kazanması imkansız. Sadece kişisel piarını yapar ve vekilliğe geri döner.
Sonuç olarak Bursa’da millet ittifakı bileşenlerinin bir araya gelmekten başka çareleri yok.
Şayet gelmemekte ısrar edelerse bırakın büyükşehir veya ilçelerde seçim kazanmayı, Nilüfer hariç ellerindeki belediyeleri de büyük ihtimal kaybederler.
İYİ Parti’de yaşanan ekonomik iç hesaplaşma ve CHP’de yaşanan kurultay şoku, yerel seçimler için ciddi bir sorun teşkil ediyor.
Her siyasi parti için olduğu gibi bu partiler için de 2023 genel seçimleri malumun ilanı gibi referans alınması gereken sonuçları barındırıyor.
Cumhur ittifakı…
2019’da seçmen artışı ve MHP ile yapılan ittifaka rağmen Alinur Aktaş ile, 2014 seçimlerinde ittifaksız seçime giren Altepe’nin aldığı oy oranları aynı. Yüzde 49,6.
Buda bize gösteriyor ki, Aktaş hem ittifaktan hem de yeni seçmenden çok fazla destek alamamış o tarihte.
Ancak Cumhur ittifakını bekleyen asıl tehlike bu değil…
2023 Genel seçim sonuçları bize AK Parti’nin yeni seçmen üzerinde etkili olmadığını gösterdi.
Buna birde Osmangazi, Yıldırım ve İnegöl gibi Büyükşehir’e direk oransal etkisi olan ilçelerde ki düşüş eklenince alarm çanları çalıyor.
İnegöl’de bir önce ki genel seçime oranla yüzde 8,20’lik bir düşüş var.
Osmangazi ve Yıldırımda düşüşün ana nedeni parti seçmeni.
Yani 2018’de AK Partiye oy veren seçmenin 2023 seçimlerinde ciddi bir kısmı oy vermemiş partisine.
Siyasette ön alma ve strateji çok önemlidir.
AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan da bunu en doğru uygulayan ender isimlerden biri.
Seçim sonrası bu ilçelerde yönetimsel değişiklikler yaparak müdahale etmesi de süreci doğru okuduğuna işaret ediyor.
Doğru bir isim ve doğru bir kampanya ile süreci hasarsız atlatma ihtimali var. Şimdilik ne yapacaklarını bekliyoruz.
Bu yazının kritiği Adaylar ve ittifaklar şekillendiğinde daha net ortaya çıkacak.