2024 seçimlerine giderken…
Dedikodu – iftira – çelme takma – gardını düşürme – zayıflatma bu ve benzeri birçok konu seçim dönemleri gündeme gelir – söylenir – ifade edilir.
Yaptığı araştırmalar – yazdığı yazılar ile aslında bizler; topluma ışık tutan – yol gösteren – tedbir aldıran gayri resmi kamu görevlileri – sosyal sorumluluk projeleri gibiyiz.
Ve bu bizlerin bir kat daha dikkatli ve sorumluluk içerisinde davranmamız gerekliliğini ortaya koyuyor.
Çünkü; yazdıklarımız – söylediklerimiz- ima ettiklerimiz bazen anlaşılır, bazen de toplumun çeşitli bireyleri tarafından kendi sosyolojik görüşüyle formatlanarak yorumlanır ve algılanır.
Hayatımın hiçbir evresinde bir bireye zarar verecek – etkileyecek – küçük düşürecek bir eylem ve söylem içerisinde olmadım/olmayacağım.
Söz verdiğim gibi bugün Mardin konusunu yazacağım. Ancak öncelikle bir konuya değinmek istiyorum.
Bilhassa araştırmacı yönü ağır basan benim gibi bireylerin de dışarıdan bir görüşe – çek edilmeye – analiz ile yorumlanmaya ihtiyacı vardır.
Az önce de çok değer verdiğim bir dostum – kardeşim beni arayarak son birkaç hafta da yazdıklarımla alakalı sosyolojik + psikolojik bir analiz yaptı – yorumladı. Kendisine sonsuz teşekkür ediyor ve iyi ki varsın diyorum.
Bilinmesini isterim ki, yazılarım bilgilendirmenin yanında asla ve kat-a dedikodu yada iddia ediliyor içerikli değildir – olmayacaktır.
Şimdi gelelim başlıkta ki konuya…
Alinur Aktaş dedi mi?…
Son on gündür Bursa kamuoyu (en azından basın camiası) Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın Bursalı dokuz (9) gazeteciyle yaptığı Mardin ziyaretini konuşuyor.
Her Belediye Başkanında olduğu gibi Aktaş’ta bu ve benzeri gezileri yurt içi ve yurt dışı olmak üzere sıklıkla yapıyor olmasına rağmen neden Mardin konusu bu kadar önem arz etti – öne çıktı?.
Öncelikle büyük bir sessizlik olması dikkat çekiyor? Ve bu nedenle konu yazılamasa bile günden güne networkünü arttırarak yaygınlaşıyor.
Her yerde, her ortamda bu konu var.
Konuyla alakalı sarf ettiğim birkaç kelime bile bir anda onlarca kişi tarafından aranmama neden oldu.
Her neyse, çok uzatmayayım ve konuyu anlatayım…
Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursalı 9 gazeteciyle birlikte yaptığı Mardin gezisi sırasında doğal olarak adaylık konulu özel konuşmalar da yapıyor.
Bunlardan biri de Aktaş’ın ”Off The Record” diyerek bazı sözler sarf ettiği yönünde.
Bunu dillendiren dört gazeteci var.!
Ancak Aktaş’ın kullandığı iddia edilen böyle bir ifadeyi Off The Record’da olsa bir siyasetçinin söyleyebileceğini, hele yakın bile olsalar gazetecilere söyleyeceğini hiç tahmin etmem, etmiyorum.
Aktaş gibi siyasi kariyeri Erdoğan sayesinde zirveye ulaşmış bir ismin böyle bir şey söyleyeceği hiç ihtimal dahilinde değil kanımca.
Ancak bu konu Bursa basın camiasında deprem yaratmış olmasına rağmen! tura katılan gazetecilerden menfi ya da müspet çıt bile çıkmaması konuyu gizemli kılıyor.
Her ne kadar iddia edilen bu ve benzeri konuşmalar dost sohbetlerinde birçok siyasi figür tarafından kısmen kullanılıyor olsa da! Seçim üzeri bu konunun dördüncü dönemini bitiren bir Belediye Başkanı için oldukça ağır sonuçları olur.
Süreç sıkıntılı…
Malum seçim dönemine gidiyoruz ve şeytana pabucu ters giydirecek gelişmeler yaşanıyor.
Rakiplerin birbirini baypas edebilmek için teknik birçok yöntemi denediğine şahitlik ediyoruz.
O yüzden itidalli bir şekilde bu gazeteci arkadaşlardan mesleki reflekslerini ortaya koyarak açıklama yapmalarını beklemek en doğrusu.
Sonuç ortaya çıktığında benim de bu konu hakkında siyasi bir yorumdan çok sonuçları konusunda analiz yazısı paylaşmam en doğrusu.
Bilinmesini isterim ki bu konuyla alakalı birçok görüşme yaptım. Hatta Ahmet Bayhan’la dahi görüştüm.
Ama girişte de bahsettiğim gibi bu konu öncelikle geziye katılan gazeteci arkadaşları ilgilendirir. Çıkıp konu hakkında Bursa kamuoyunu rahatlatmalılar.
Alındığı söylenen ses kayıtlarını ortaya çıkarmalı, Whatsapp yazışmalarında ki görüşlerini belirtmek zorundalar.
Ve burada bir gerçeği ifade edeyim ki bu konu hakkında yüzde 99.9 sonuca ulaştım.
Sadece ilgili gazeteci arkadaşların gerçeği yazmalarını bekliyorum.
Selam ve Dua ile.