Bakan Bayraktar, Libya’nın başkenti Trablus’ta düzenlenen Libya Enerji ve Ekonomi Zirvesi’ne katıldı.
Son dönemde küresel enerji piyasalarının, Kovid-19 salgını, küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar, yüksek emtia ve enerji fiyatları ve jeopolitik krizler gibi pek çok zorluklarla sınandığına dikkati çeken Bayraktar, “Tüm bu zorlukların üstesinden gelmek ve enerji arzını güvence altına almak için güvenilir ve uygun fiyatlı enerji temini her geçen gün daha da zorlaşıyor.” ifadesini kullandı.
Bayraktar, “Bunun için mutlaka uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var. Dolayısıyla, enerji piyasalarını ve küresel ekonomiyi karbondan arındırabilmek için, bu zorlukların üstesinden gelmek üzere kolektif olarak bazı adımlar atmamız gerekiyor.” diye konuştu.
Libya’nın yalnızca petrol, doğal gaz gibi hidrokarbonlar değil aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynakları açısından da büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Türkiye ve Libya’nın birçok alanda uzun süredir devam eden bir ilişkisi var. Bunu enerji alanlarına da genişletebileceğimizi biliyorum.” dedi.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ İÇİN POLİTİKALAR BELİRLEMELİYİZ”
Bakan Bayraktar, başarılı ve sürdürülebilir bir enerji dönüşümü için akılcı, duyarlı, makul, esnek, adil ve dijital bir enerji dönüşümü olması gerektiğini belirterek, “Bu sürdürülebilir enerji dönüşümünü destekleyecek politikalar belirlememiz ve düzenlemeler yapmamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Duyarlı ve rasyonel enerji dönüşümünün kapsamına ilişkin Bayraktar, şunları kaydetti:
“Günümüz enerji dünyasında ciddi anlamda petrole ihtiyaç duyulmaktadır ve petrol talebi de artmaktadır. Bu da petrol ve doğal gaz sahalarına yatırım yapmamız gerektiği anlamına geliyor. Petrol talebini mevcut seviyede tutmak için her yıl yaklaşık 400 ila 600 milyar dolar yatırım yapmamız gerekiyor. Artan nüfusu, artan ekonomik faaliyetleri de hesaba katarsanız bu büyümenin artmaya devam edeceği anlamına geliyor.”
Bayraktar, enerji dönüşümündeki bir diğer riskin ise ulaşım sektörü olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
“Mobilite değişiyor, elektrikli araçlar geliyor ve e-mobilite gelecekte daha da önemli olacak. Ancak aynı zamanda bu dönüşümle ilgili başka riskler ve endişeler de var çünkü elektrikli araçları, bataryaları, güneş panellerini tedarik edebilmek için bazı kritik minerallere ihtiyacınız var. Yani önümüzdeki birkaç yıl ve belki de daha fazla bir süre, karşılaşacağımız daha büyük zorluklar var. İşte bu yüzden bu geçişin daha rasyonel olması gerektiğini düşünüyoruz ve daha önemlisi, politikaların sürekli olması gerektiği. Çünkü politikalarda yönetimden yönetime, hükümetten hükümete değişen bu uygulamalar, piyasalarda çok fazla oynaklık ve belirsizlik yaratıyor.”
Piyasalarda, fosil yakıtlardan, kömürden ve belki de yakın gelecekte petrol ve doğal gazdan çıkışın konuşulduğunu aktaran Bayraktar, “Ancak piyasa gerçekleri farklı. Ama bir taraftan bu enerji dönüşümünün kaçınılmaz olduğunu ve şu an gerçekleşmekte olduğunu da anlamamız gerekiyor. Diğer taraftan da bu emtiaları yani petrolü, doğal gazı, belki de kömürü hala çıkarmamız ve ekonomiye kazandırmamız gerekiyor.” diye konuştu.
Bayraktar, mevcut şartlarda herhangi bir kömür santralini finanse etmenin neredeyse imkansız hale geldiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte gerçek budur. Kendimizi gelecekteki bu gerçeklere hazırlamamız gerekiyor. Doğal gaz gelecekte belki de kömür gibi muamele görecek. Bu nedenle bir an önce petrol ve doğal gaz çıkarmamız, bunlara yatırım yapmamız lazım. Libya’nın bu konuda çok büyük bir potansiyeli var. Biz bu konuda birçok şirket ve ülke ile işbirliğine hazırız ve istekliyiz.”